Kentsel dönüşümü 150 yıl için planlamak mümkün! Bugünün yetişkinleri çocuklarınıza ve torunlarınıza miras mı bırakmak istiyorsunuz, yoksa hayatlarını ipotek altına alan yeni bir kentsel dönüşüm seramonisi mi hediye etmek istiyorsunuz?
Son aylarda her girdiğim ortamda sıklıkla bana sorulan soru şu oluyor: " Pelin, eski eser yapılar iki yüz yıldır hala ayaktayken, bizim 50 yıl önce inşa edilen yapılarımız neden bu kadar dayanıksız? Ayrıca, mevcut eski evimizin kendi değeri arsa maliyetine döndü ve yeni yapı için sıfırdan inşaat maliyetini karşılıyoruz hiç adil değil!". Evet eski eser yapılar ağırlıklı olarak yığma sistemle kendi dönemlerinin en iyi malzemeleri, işçilikleri, mimarlık ve mühendislik becerileriyle inşa edilmişti. Ayrıca, tamiri ve yenilemesi mümkün olan malzeme seçimleri ile bakım geçirdikleri, insan odaklı inşa edildikleri bir dönemin alışkanlıklarını yansıtmaları sayesinde korundukları söylenebilir.
Betonarme yapılar zaman içinde eskime özelliğine sahipken, kullanıcıların taşıyıcı sisteme yönelik bakım onarım gerçekleştirecekleri alanlar sınırlıdır. Bunun yanında kullanıcılar binalarına bakım yapmaları gerektiğinin de pek bilincinde olmazlar. Örneğin; çatı ne zaman akmaya başlarsa o zaman tamir edilir. Rutin bir çatı bakımı yapılmaz. Bu rutine dönüşmeyen genel bakımlar yapılar hızla eskimesine sebep olur. Betonarme suyu emer, içerisindeki inşaat çeliği zamanla paslanır ve incelir. Beton da fazla suya maruz kalarak kimyası bozulmaya başlar. Yıllar geçtikçe de suya maruz kalma durumu devam ettikçe dökülmeye başlar, taşıyıcı özelliğini kaybeder.
Binalarda düzenli bakım zorunlu hale getirilmesi halinde yapıların eskime süreleri uzamış olur. En azından betonarme binalar 50 yıllık ömürlerini 75 yıla kadar taşıyabilirler.
Betonarme taşıyıcı sistemin en iyi alternatifi çelik yapılardır. Çelik + betonarme taşıyıcı sistemle inşa edilen çok katlı binaların yapı fiziği ve depremsellik anlamındaki verimi oldukça yüksektir. Bu sayede böylesi yapıların bakım giderleri daha az maliyetli, yenileme işlemleri daha hızlı ve öngörülebilir, yaşam döngüsü 150 yılı bulabilir. Ömrü uzun yapılar hem kent hafızasını hem de çevremizi korur. Nitelikli mimari tasarım ile de turizme de katma değer sağlar.
PDESGN MİMARLIK
2006'dan beri biriktirdiğimiz mesleki tecrübemizle, İstanbul Beşiktaş'ta yer alan PDESGN Mimarlık;
- mimari tasarım,
- belediye projeleri, eski eser projeleri, resmi izinler,
- iç mimari tasarım ve marka kimliği oluşturma
- imar hukuku konularında çalışmaktadır.
Amacımız;
Sürdürülebilirlik günümüzde oldukça popüler ve geniş kapsamlı bir konudur. Tasarım yaparken tamamen iklim değişikliğine odaklanıyoruz ve projelerimizin toplumun sağlık ve refahını da kapsaması gerektiğine inanıyoruz. Bu, 17 yılı aşkın bir süredir çalışmalarımızın ana teması olmuştur. Müşterilerimizin taleplerine göre ve çevreye duyarlı, özel tasarım çözümlerini geliştirebilmek için çalışıyoruz.
Mottomuz; “Ekoloji + Teknoloji + Zeka” üçlemesinde projeler üretmektir.
KURUCUMUZ :
Pelin DÜŞTEGÖR
( Firma Sahibi, Yüksek Mimar / YTÜ 2007)
1985 yılında İstanbul'da doğan Pelin Düştegör, Beşiktaş Lisesi'ni bölüm birincisi bitirerek, 2002 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık bölümüne başlamıştır. Profesyonel meslek hayatına devam ederken, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimari Tasarım yüksek lisans eğitimini 2011 yılında tamamlayarak, Türkiye'de bu alanda hazırlanmış ilk tez olan "Sinema ve sinema mekanlarının tarihsel gelişimi ve İstanbul ilinde yer alan sinema mekanlarının incelenmesi: Alışveriş merkezleri üzerine değerlendirme çalışması - 2011" çalışmasını yayınlamıştır.
Ekolojik mimarlık üzerine çalışmalar yapan Düştegör; 2006 yılından beri ön üretimli yapılar ( hafif çelik, çelik ve prefabrike) konusunda uzmanlık derecesinde 1,5milyon m2'ye yakın uluslararası inşaat tecrübesi kazanmıştır. Çalıştığı şirketlerde imar yönetmelikleri, Boğaziçi Kanunu, turizm vb. gibi kanunlara tabi yapılaşmaya konu olan yerlerde yapılanma analizleri, mimari tasarım ve içmimari stil oluşturma gibi konularda da tecrübe edinmiştir.2018 Kasım ayından beri Beşiktaş'ta kendi kurduğu Pdesgn Mimarlık ofisinde mimari çalışmalarına devam etmektedir. Pdesgn ; konut, ofis, restoran, eğitim yapıları, tiny house karavan, turizm tesisi tasarımları yapmaktadır. 2023 yılından beri Ytü Mimarlık Bölümünde misafir öğretim görevlisi olarak mimari tasarım dersi de vermektedir.
Düştegör’ün en önemli kariyer deneyimlerinden biri, Casa Lokomotif arsa bağımsız sürdürülebilir ev görünümlü karavan projesidir. 2019 yılında Türkiye'nin ilk şebekeden ayrı, gri su tasarruflu tekerlekli ev tasarımcısı ve üreticisi kadın mimar girişimcisi olmuştur. Casa Lokomotif markası yurt içi ve yurt dışı basında oldukça ses getirmiştir.
2007 yılında düzenlenen Antalya Büyükşehir Belediyesi Konyaaltı Doğa ve Kültür Parkı Alanı Mimari ve Çevre Düzenlemesi Yarışma Projesi’nde 3. Ödülü kazanan Nevzat Oğuz Özer ve Yasemen Say Özer’in ekibinde yardımcı mimar olarak yer almıştır.
2019 yılında İTÜ İşletme Fakültesi Mimari Proje Yarışması’na “Şehrin içinde eğit, şehir ile birlikte eğit” sloganı ile yola çıkılan bir proje ile katılmıştır.
2023 yılında Bir Uygarlık Odağı Olarak Şehir Meclisleri Binası İçin Fikir Projesi Yarışması’na fikir projesi ile katılım sağlamıştır.
2013 yılında düzenlenen 2. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi gibi birçok konferans, panel ve oturumda konuşmacı olarak yer almış olup; 2010 yılında düzenlenen Yapı Fiziği ve Sürdürülebilir Tasarım Kongresi’nde “Çevresel Etki Değerlendirmesi Metodları Kapsamında Leed ve Breeam Sertifika Sistemlerinin İncelenmesi ve Çevreci Bina Tasarımının Değerlendirilmesi “ başlıklı sunuş yapmış olup, Prof. Dr. Seda Tönük ile birlikte bildiriler yayınlamıştır.
Akşan & Akkon Çelik ‘te çalıştığı dönemde 2009-2014 yılları arasında ÇEDBİK'te çeşitli sektörel toplantılara katılmış, Bilimsel Çalışma ve Malzeme Komitesinde yer almıştır. 2011 yılında BRE Global tarafından İstanbul'da ilk kez verilen Breeam Uluslararası denetçisi eğitimini başarıyla tamamlayarak Breeam International Assessor ünvanını almıştır. Türkiye'de Çedbik organizasyonunda ilk kez ticari binalar için hazırlanan Yeşil Binalar Klavuzu'nda da katkı sunanlar arasındadır. TOBB Üniversitesi Emlak Danışmanlığı sertifikasına, Neo Skola Marka Yönetimi ve İletişimi sertifikasına ve İstanbul Aydın Üniversitesi Bilirkişilik sertifikasına sahiptir.
İstanbul Ticaret Odası ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube üyesidir ve İklim Krizi çalışma grubunda yer almaktadır. Yıldız Teknik Üniversitesi Mezunlar Derneği (Ytümed) 2021-2024 dönem yönetim kurulu yedek üyeliği ve Beşiktaş Kent Konseyi 2021-2024 dönem asil yürütme kurulu üyeliği yapmıştır. Beşiktaş Kent Konseyi bünyesinde gönüllü olarak "Yürünebilir Beşiktaş 2023" projesini yürütmüştür.
Barınma Pratiklerinde Yeni Arayışlar: “Tiny House ve Çelik”
Geleceğin konutlarını, modüler ve taşınabilir yaşam birimleri üzerinden irdeleyerek farklı tasarımlar ortaya koyan PDESGN kurucusu yüksek mimar Pelin Düştegör, modüler sistemlerin tasarım, uygulama bu süreçlerinde çelik kullanımına dair deneyimleriyle öne çıkıyor. Uzun yıllardır çalışmalarında odak konusu olan çelik yapılara dair doğru bilinen yanlışları deneyimleri doğrultusunda zaman zaman çeşitli platformlarda paylaşıyor; geleceğin konutlarında çelik yapıların rolünü sürdürülebilirlik bağlamında öne çıkarıyor.
Tiny houseların ve modüler sistemlerin tasarım ve uygulama süreçlerini kendi tasarlamış ve uygulamış olduğu projeler üzerinden paylaşan Pelin Düştegör, bu evlerin doğa ve insan merkezli tasarım odağında tasarlandığında ve üretildiğinde geleceğin mimarlığında alternatif bir yaşam modeli olabileceğini belirtiyor. Türkiye’nin ilk patentli en küçük mobil evi olan Casa Lokomotif, 2019 ve 2020 yıllarında tasarlanarak üretim aşamaları tamamlandı. İçi ve dışı alüminyum kompozit malzemeden tasarlanan ve üretilen Casa Lokomotif, içerisinde tasarlanmış çapraz havalandırma sistemi ile maksimum gün ışığı ve ısı imkanı sunuyor. Dış cephesine yerleştirilmiş güneş panelleri ile kendi elektriğini kendi üretiyor. Böylece sürdürülebilirliğin en küçük yaşama biriminden uygulamasının örneğini sunuyor.
コメント