Kent hafızasının "kentsel dönüşüm" süreçleriyle yok edildiği günümüzde, yeniden inşa ederken alternatif yapım sistemlerinden çelik yapıların bir fırsat olarak önümüzde durduğunu hatırlatmak istediğim bu yazıyı yazıyorum. #çelikyapılar #kentseldönüşüm #kentselyenileme #kenthafızası
Günümüzde birçok şehirde, ilçede mahallede onlarca bina yıkılıp yeniden inşa ediliyor. Halihazırda yürürlükte olan imar yönetmeliği baz alınarak ilerlenen bu süreçte, eski binaların bahçelerindeki yetişmiş meyve ağaçlarından tutun, toprak örtüsüne toprağa kadar varoluşumuza katkı sunan her değer yok oluyor. Parsel alanlarının tamamında yapılan kazılarla, parsel içerisindeki mevcut ağaçları kaybediyoruz. Toprak yok ediliyor. Yerine yüzde yüz ihtiyacı karşılamayan otoparklar yapılıyor. Yapının mevzuata göre çizilen kesitleriyle yerinde tatbik edilen projeleri arasında da topoğrafyaya bağlı olarak uyumsuzluklar oluşuyor. Bunları gözlemlerken; günümüzde yoğunlaşan kentsel dönüşüm inşaatlarından ötürü yıkılan binalarla birlikte kent hafızasının da yok olduğunu deneyimleyerek yaşıyoruz. Kentsel tasarım ve planlamanın eksikliğini İstanbul'un en önemli ilçelerinde dahi görüyoruz. Madem yeniden yapma fırsatını yakaladık, neden anılarımızı kaygı bozukluğu yüksek oranda görünen yeni yapı tasarımlarına bırakıyoruz anlamış değilim. Bunun yanında, proje koordinasyonunun da eksikliğini görmekteyiz. Çok yeni Beşiktaş'ta kentsel dönüşümle yenilenmiş bir binanın bina giriş holünün ortasında tam kapıdan girdiğiniz anda betonarme bir kolona çarpıyor olunduğundan söz edebilirim. Binanın giriş holünün genişliği bina kapı genişliğinden de fazla değil.
Betonarme yapı sistemi bugün herkesin iyi bildiği bir sistem fakat ömrü kısıtlı! Bugün 60 - 70 yıllık binaları yıkıp yeniden inşa etmeye çabalıyorsak, bundan 70 yıl sonra yine benzer çabalar gösterilecek demektir. Binanın yapı elemanlarında kullanılan malzemelerin eskimesi sonucunda yenilemek ve yerine yenisini koymanın yanında, yapısal anlamda da güçlendirmek her koşulda mümkün olmayabilir. Betonarme ile inşa ederken kaynakların tüketilmesi hususuna da dikkat edilmediği gözlemlenmektedir. Sokak aralarında yapılan inşaatlarda betonarme konstrüksiyon sulanırken, çok ciddi de bir su israfına sebebiyet vermektedir. İnşaatın kendi parselinden öte kamuya ait araç yolları ve kaldırımların da maruz kaldığı kötü muamele de gözönünde bulundurulduğunda bu uygulamanın terorik ve pratik anlamda hem yerel yönetimler hem de sektörel paydaşlar tarafından yeniden değerlendirilmesi, sürecin yetkin kişilerle ilerletilmesi gerektiği aşikardır.
Betonarmeyle birlikte çelik yapı sisteminin yapılarda kullanımının kentsel dönüşüm projelerine birçok avantaj sağlayacağını, yapının ömrünü en baştan itibaren uzatacağını söylemek hiç yanlış olmaz. Çelik yapıların bakımı, kaplama malzemelerinin ve izolasyonunun yenilenmesi her zaman betonarmeye göre daha kolay ve hızlıdır. Çelik yapı sistemiyle inşa edilen yapılarda iç mekanda tasarım esnek hale gelmektedir. Kolon ve kirişler mekanları bölmezler. Çelik yapılar çok iyi proje koordinasyon sürecine tabi olmalıdır. Konusunda yetkin mimar ve mühendislerin kontrolünde projeler üretilmeli, uygulanmalıdır.
Çelik yapı sistemiyle kuru imalat yapmak da mümkündür. Döşemelerde dahi şapsız çözümler mümkündür. Bu sayede bugün sokaklarda yaşadığımız inşaatlardan doğan çevre kirliliğini azaltmamız mümkündür. Bu önemli konuya dikkat çekerken; bina sahiplerini, kat maliklerini bu önemli fırsatı değerlendirmeye, çocuklarına da kent hafızasını koruyup aktarabilecekleri bir ortama, çelik yapıları tercih etmeye davet ediyorum.
PDESGN MİMARLIK
Pelin DÜŞTEGÖR
( Firma Sahibi, Yüksek Mimar / YTÜ 2007)
Öne çıkan deneyimler:
Farklı ölçeklerde ve fonksiyonlarda mimari tasarım
Çelik yapı sistemi ile Mimari Tasarım
İç mekan stil oluşturma ve branding
Resmi kurumlardan inşaat proje izinlerinin alınması
ความคิดเห็น